top of page

“Sırça Köşk”

  • Yazarın fotoğrafı: Kent Siyaset
    Kent Siyaset
  • 13 Ara 2020
  • 1 dakikada okunur

Sabahattin Ali’nin Kaleminden Kaybedenlerin Öyküsü: “Sırça Köşk”

Sabahattin Ali’nin “Sırça Köşk” adlı öykü kitabı, Türkiye’nin dijital kitap platformu Kitap Cumhuriyeti’nce yayımlandı.


Sırça Köşk, Sabahattin Ali’nin 1944-47 arası kaleme aldığı öykülerinden derlenerek okura sunulmuştur. Kitap, 13 öykü ve 4 masaldan oluşuyor. İlk baskısı 1947’de yapılmış ve hemen o yıl, içeriği nedeniyle Bakanlar Kurulu tarafından dağıtım yasağı ve toplatma kararı alınmıştır.

Gündelik yaşamda her an rastlayabileceğimiz türden insanların öyküleri, sade ve akıcı bir dille ete kemiğe bürünüyor. Anadolu gerçekliği yazarın güçlü gözlemciliğiyle buluşunca; okur, öykülerde geçen yaşamları ve olayları kılcal damarlarına kadar hissediyor adeta. Öykü karakterleri, bulunduğu olay örgüsü içerisinde hiç de yapay durmuyor, aksine kalemin gücü onları nakış nakış işliyor ve okurun karşısına çıktıklarında, hani elini uzatsalar tutacakmışız gibi gerçekçi…

Yazar, Sırça Köşk’teki her bir öyküsünde kendi yaşamının izlerini, yer ve mekânların eşliğinde sunuyor okura. Bu anlamda bir otobiyografik anlatının varlığından da söz edebiliriz. Öyle ki, o yazın ve düşünce yolculuğunun onu cinayete kadar götüren atmosferini adım adım takip edebiliyorsunuz. Özellikle Sırça Köşk masalı dönemin egemen düzenine hem güçlü bir eleştiridir hem bir başkaldırı…

Kitaptan:

Halk sırça köşkün enkazını çabuk temizlemiş, dünyada on­suz da yaşanabileceğini anlayarak eski hayatına dönmüş, işini yine arasından seçtiği adamlara gördürmüş, ama sırça köşkün kötü hatırasını uzun zaman zihninden çıkaramamış. İhtiyarlar çocuklarına ondan bahsederlerken, şu nasihati vermeyi unutmazlarmış:

“Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün bi­rinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.”



Comments


bottom of page